Kasım ayı ile birlikte kış mevsiminin yaklaştığını anlarız. Kasım ayı dendiğinde aklımıza ilk gelen şeylerin başında 10 Kasım, hüzünle beraber Ulu önder Atatürk’ün ölümü ve doğal olarak ta bu aydan adını alan kasımpatı ( Chrysantemum ) çiçekleri gelir.
Kasımpatı çiçekleri hava sıcaklıklarına bağlı olarak Ekim ayı sonlarından başlayarak Kasım ayı süresince ve hatta Aralık ayı başlarına kadar çiçek açarlar. Havaların iyice soğuması ile çiçeklenmeleri biter. Genellikle soğuğa dayanıklı çiçeklerdir. Ancak kışları çok soğuk geçen bölgelerde aşırı soğuklardan etkilenebilirler. Soğuktan etkilenmemeleri için bu bölgelerde çiçekleri solduktan sonra toprak seviyesi üzerinden yani dip kısmından yaklaşık 3 – 4 cm kalacak şekilde kısa budama ile bakımı yapılabilir.Daha sonra kalan bu kısa sapların üzerine yanmış , elenmiş hayvansal gübre atarak bitkimiz kış aylarında aşırı soğuklardan korunmuş olur. Krizantemler yani kasımpatları çok yıllık bitkilerdir. Bir sonraki sene de olduğu yerde bırakıldığında kasım aylarında tekrar açarlar. Bu bitkilerin birçok rengi ve türleri ülkemizde bulunmaktadır. Üretimi Tohumla , çelikle ve kök kısmından ayırma ile yapılabilmektedir.
Çiçek dilinde ise krizantem; Melankoli olarak bilinir ve renklerine göre de anlam ifade ederler. Beyaz Krizantem sadakati , Kırmızı renk sessiz isteği , Sarı renk karşılıksız sevgiyi , Mor renk ise burukluğu ifade etmektedir.
Kasım ayı ve 10 Kasım ; Evet Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybettiğimiz bu günde çeşitli anma törenleri yapılmaktadır. Atamızın doğa ve çiçek sevgisinin de çok fazla olduğu bilinmektedir. Hastalığının ilk aylarında Çankaya’da istirahat ettiği günlerden bir gün Keçiören’den bir dal badem getirmişler. Atatürk badem dalını görünce mutlu olmuş , yorgun ve hasta yüzüne neşe gelmiş ,” ne güzel bahar geldi artık ” diye sevinmiş. Bu nedenle doğanın yavaş yavaş uyumaya başladığı sonbahar döneminde sanki ilkbaharmış gibi cıvıl cıvıl çiçeklerini açan kasımpatlarını da çok severmiş. Hatta bazı ifadelere göre kasımpatlarının Atatürk’ün hayatında bir etkisinin olduğu söylenir. 1. Dünya savaşından sonra Atatürk sık sık Pera Palas Oteline gider ve 101 numaralı odada kalırdı. Günümüzde de hala müze olarak kullanılan bu oda Atatürk’ün anıları ile bezenmiş , kullandığı eşyalar sergilenmektedir. Bu eşyalardan bir tanesi de Atatürk’ün sağlığında kendisine Hintli bir mihracenin hediye ettiği ipek halıdır.Mihrace halıyı hediye ederken Atatürk’e ” Bu halının üzerinde sizin hayatınızı yönlendirecek motif var ” diyor. Ama o zaman bir anlam veremiyorlar. Ölümünden sonra bu halı incelendiğinde üzerindeki motifler dikkat çekiyor. Halının üzerinde bir saat motifinin olduğu görülüyor ve saat 09:07’yi gösteriyor. Atatürk’ün ölüm saati 09:05 ancak beyin kalpten 2 dakika daha fazla yaşamaktadır. Halının her iki tarafında 10 adet fil, orta yerinde çokça kasımpatı motifleri ve yine orta kısımda 10 kollu bir şamdan var. Anlaşıldığı gibi
10 Kasım saat 09:07
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamının her anında Kasımpatının bir anlamı vardı. Ölümünde olduğu gibi… Saygı ile anıyoruz.