- Uzaktan Öğretim Faaliyetleri
- Sağlık Hizmet Sunumu
- Ar-Ge Faaliyetleri (Tanı kitleri, ilaç ve aşı çalışmaları)
- Klinik araştırmalara katılım, ulusal/uluslararası faz çalışmalarına katılım
- Bilgilendirici toplantılar, webinarlar, dijital ortamda toplantılar
- Yayınlar
- Sarf Malzemesi, Makine-teçhizat Üretimi
- Topluma Hizmet Uygulamaları (Dijital ortamda psikolojik destek vb.)
- Kütüphane ve Bilgi Hizmetleri
- Salgın sonrasında uzaktan öğretim faaliyetlerine ilişkin planlamalar ve yeni düşünceler
Uzaktan Öğretim Faaliyetleri
(Bu kapsamda üniversite tarafından uzaktan öğretimle yürütülen derslere ilişkin bilgiler paylaşılacaktır.
- Senkron ve asenkron uygulamalar,
- Sınav uygulamaları,
- Öğretim elemanlarına verilen online eğitimler
- Öğrencilere yönelik bilgilendirme ve destek çalışmaları)
Senkron ve Asenkron Uygulamalar
Bilkent Üniversitesi, COVID-19 salgını nedeniyle alınan kararlar uyarınca, 2019-2020 bahar yarıyılı lisans ve lisansüstü derslerinde toplam 11.561 öğrencisiyle 23 Mart 2020 tarihinde uzaktan öğretime başlamıştır.
Bu kapsamda, düzenli haftalık toplanma saati belirlenmiş tüm derslerimiz senkron bir şekilde uzaktan verilebilir duruma getirilmiştir. Senkron eğitim için daha önce de kullanma tecrübesine sahip olduğumuz “Zoom” platformu tercih edilmiştir. Üniversitemizde Bahar Yarıyılında verilen tüm dersler Zoom platformu üzerinden yarıyıl başında ilan edilen olağan saatlerinde senkron bir şekilde verilmeye başlanmıştır.
Senkron eğitime ek olarak, yapılarına ve işleniş düzenlerine göre derslerde çeşitli oranlarda asenkron eğitim araçları da kullanılmaktadır. Asenkron eğitim için ise üniversitemizde son 13 yıldır başarıyla kullanılmakta olan “Moodle” sisteminin kullanılmasına devam edilmektedir. Öğretim elemanları Moodle üzerinden ders içeriklerini öğrencilerle paylaşmakta, ödevler vermekte, kısa sınavlar düzenlemekte ve soru-cevap forumları yönetmektedir. Moodle sitesine Mart ayında günlük ortalama 6.500 giriş yapılırken, uzaktan eğitime geçişle birlikte bu sayı Nisan ayında günlük 12.000, Mayıs ayında ise günlük ortalama 18.000’e ulaşmıştır. COVID-19 sürecinde Moodle üzerinden yürütülen faaliyetlerde gözlenen bu önemli artış sonucunda Moodle sistemleri ek depolama kapasitesi ve işlem gücü ile desteklenmiştir.
Öğrencilerimizin ve akademik kadronun adaptasyon ve kullanım kolaylığı düşünülerek, Zoom ve Moodle sistemlerinin mevcut bilişim teknolojisi altyapımızla bütünleşik çalışması sağlanmış, bu sistemler ile üniversitenin mevcut Bilkent Akademik Bilgi Sistemi (STARS) arasında bir entegrasyon sağlanmıştır. Salgın dönemi öncesinde tüm derslerin yapıldığı saatler, dersler için kullanılacak derslikler ve laboratuvarlar STARS sistemine kaydedilmiş durumdaydı. Uzaktan öğretim süreci başlarken, ders yapılan her bir derslik için, söz konusu dersliğe özel Zoom kullanım lisansı edinilmiştir. Böylece, her ders için dönem başında belirlenen dersliğe ait lisansın kullanılması ve dersin belirlenen saatlerinde Zoom üzerinden yürütülmesi sağlanmıştır. Öğretim elemanlarına ve öğrencilere bu sistemin kullanımına yönelik gerekli bilgilerin aktarılması ve derslere katılımlarının sağlanması, STARS sistemi kapsamında kullandıkları modüller aracılığıyla gerçekleştirilmektedir.
Yukarıdaki yapının kurulması ile birlikte, uzaktan öğretim sürecine geçiş olağan eğitim uygulamalarımızı olabildiğince az etkileyecek bir şekilde ve başarıyla gerçekleşmiştir. Derslerin senkron yürütülmesinde herhangi ciddi bir problemle karşılaşılmamış ve öğrencilerin senkron derslere katılımının çok yüksek oranlarda gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Genel olarak, öğretim elemanları ve öğrencilerden uzaktan öğretim sistemimize yönelik çok olumlu geri dönüşler alınmaktadır.
Sınav Uygulamaları
Akademik İşler Rektör Yardımcılığı tarafından öğretim elemanlarına uzaktan öğretim sürecine yönelik çeşitli konularda bilgilendirme yapmak amacıyla “KeepTeaching@Bilkent” adlı bir sayfa oluşturulmuştur (https://www.bilkent.edu/www/keepteachingatbilkent-akademik-kadro-icin). Bu sayfada, uzaktan eğitim sürecinde gerçekleştirilecek sınavlarla ilgili alternatif uygulamalar önerilmiş, farklı yöntemler içeren sınav uygulamalarının her biri hakkında açıklayıcı bilgiler sunulmuştur. Öğretim elemanları dersin niteliği, ait olduğu alan ve öğrenci sayısı gibi faktörlere bağlı olarak alternatif sınav uygulamaları arasından seçim yapabilmektedir. Önerilen tüm sınav uygulamaları için şeffaf ve belgelendirilebilir değerlendirme gerçekleştirilmesinin önemine vurgu yapılmaktadır.
Uzaktan öğretim sürecine yönelik olarak önerilen sınav uygulamaları aşağıda listelenmiştir:
- Yazılı sınavlar, Zoom ve Moodle platformlarından birini veya her ikisini beraber kullanarak yapılabilmektedir. Moodle, sınavların çevrimiçi olarak belli bir zaman aralığında verilebilmesine olanak tanımaktadır. Hazırlanacak bir soru havuzu içinden öğrencilere rastgele sorular atanabilmektedir.
Zoom kullanarak yapılan çevrimiçi sınavlarda öğrencileri sınav süresince kameraları aracılığıyla takip etmek, sınavı videoya kaydetmek, sınav sırasında öğrencileri sözlü olarak yönlendirebilmek, öğrencilerden gelebilecek soruları kişisel mesajlaşma servisi üzerinden almak ve aynı servis üzerinden cevaplamak mümkün olmaktadır. Çok öğrencili sınıflarda öğrenciler gruplara ayrılmakta ve her grup farklı bir sınav gözetmeni tarafından takip edilebilmektedir. Sorular bilgisayar ekranı üzerinden öğrencilerle paylaşılabilmekte, sınav sonunda öğrenciler cevap kâğıtlarını bir tarayıcı uygulaması ile taradıktan sonra e-posta üzerinden belli bir adrese gönderebilmektedir.
Zoom ve Moodle sistemlerinin sınav için beraber kullanıldığı durumlarda öğretim elemanları tarafından sınav soruları, öğrenciler tarafından da soru çözümleri Moodle’a yüklenebilmekte, sınav yukarıda anlatıldığı şekilde Zoom üzerinden yürütülebilmektedir.
Yazılı sınavların uzun süreli tek oturum yerine art arda gerçekleştirilen kısa süreli oturumlardan oluşması sınav güvenliği açısından önem taşımaktadır.
- Sözlü sınavlar, yazılı sınavlarda olduğu gibi Zoom sistemi üzerinde çevrimiçi olarak yapılabilmektedir. Sözlü sınavlarda sorular öğrencilere öğretim elemanının tercihine göre önceden veya sınav sırasında verilebilmektedir. Sınavın Zoom aracılığı ile videoya kaydedilmesi, değerlendirmenin belgelendirilebilir olması açısından önem taşımaktadır. Özellikle sözel derslerde ve öğrenci sayısının az olması durumunda sözlü sınav uygun bir alternatif olarak görülmektedir.
- Araştırma projeleri, özellikle yazma ağırlıklı dersler için önerilen bir sınav uygulamasıdır. Öğrencilere proje konularıyla birlikte verilecek bir puanlama kılavuzu, öğretim elemanına erişimin kısıtlı olduğu zamanlarda öğrencilerin proje çalışmalarında rehberlik etmesinin yanı sıra proje değerlendirmesinde de kullanılabilecektir.
- Araştırma projeleri ve sözlü sınavın beraber kullanıldığı bir uygulama da sınavlar için bir seçenek oluşturabilir. Araştırma projelerini teslim eden öğrencilere Zoom sistemi üzerinden video kaydı alınarak kısa bir sözlü sınav yapılabilir. Sözlü sınav sonucunda öğrenciye geribildirim sağlanarak çalışmasını daha da geliştirme fırsatı verilebilir.
- Evde-yap (Take-home) sınavları temel olarak açık kitap/kaynak sınavları olarak nitelendirilebilir. Bu uygulamada, öğrenciye bir zaman sınırlaması dâhilinde yoruma dayalı soruların yer aldığı bir sınav verilebilmektedir. Öğrenciden cevapları el yazısı ile hazırlaması, cevap kâğıdını taradıktan sonra Moodle sistemi üzerinden veya e-posta yoluyla teslim etmesi istenebilir. Öğrencilere sınav süresince birbirleri ile yardımlaşmayacaklarına dair bir onur kodu beyanı imzalatılabilir. Dersi alan öğrenci sayısına bağlı olarak öğrencilerden bir kısmı veya hepsi sınav sonrasında kısa bir sözlü sınava alınabilir.
Uzaktan öğretim sürecinde Zoom ve/veya Moodle üzerinden yapılan sınavlar için, süreç öncesinde olduğu gibi çakışmaları önlemek amacıyla Akademik Bilgi Sistemi STARS üzerinden sınav tarihi ve derslik atanması mümkün olmaktadır. Öğretim elemanı ve öğrencilerin sınav katılımları STARS sistemi kapsamında kullandıkları modüller aracılığıyla sağlanmaktadır.
Öğrencilere ve Öğretim Elemanlarına Yönelik Bilgilendirme ve Destek Çalışmaları
İnternet Sitesi
Zoom temelli uzaktan eğitim için altyapı oluşturma çalışmaları 11 Mart 2020 tarihinde başlatılmıştır. Bu çalışmaların ilk etabında akademik personel ve öğrencilerin bilgilendirilmesine yönelik http://web4.bilkent.edu.tr/zoom/) internet sitesi oluşturulmuştur. Bu site yeni bilgilerle sürekli güncellenmekte, karşılaştıkça ortaya çıkan sıkça sorulan sorular bölümlerinin geliştirilmesine devam edilmektedir.
Destek Ekibi
Zoom sisteminin kullanımı konusunda öğretim elemanları ve öğrencilerden gelebilecek sorulara cevap vermek ve karşılaşılan sorunlara çözüm üretmek amacıyla 19 Mart 2020 tarihinde bir ekip oluşturulmuştur. Bu ekip, zoom@bilkent.edu.tr adresine gönderilen tüm mesajlara en hızlı şekilde geri dönmektedir. Destek ekibinde Bilkent Eğitim Teknolojileri Desteği (BETS) gönüllü öğretim elemanları, Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Merkezi’nden çalışanlar ve video konferans danışmanı yer almaktadır. 2007 yılından bu yana başta Moodle ders destek sistemi olmak üzere eğitim teknolojileri konusunda BETS ekibi tarafından sağlanan destek, uzaktan eğitim döneminde de yoğun bir şekilde devam etmiş ve Zoom üzerinden öğretim elemanları için bilgilendirme toplantıları düzenlenmiştir. BETS’in internet sitesinde (bets.bilkent.edu.tr) de uzaktan eğitim ile ilgili bilgilendirmeler yapılmış, örnek uygulamalar duyurulmuş, Moodle sistemi ile ilgili destek sayfalarını da sürekli güncellenmiştir. Zoom ile ilgili internet sitesi içeriği de BETS destek ekibi tarafından oluşturulmaktadır.
Duyurularla Bilgilendirme
BAIS duyuru servisi kullanılarak öğretim elemanları, öğrenciler ve ilgili idari personel, diğer akademik konularda olduğu gibi, uzaktan eğitim konusunda da gerektikçe anında bilgilendirilmektedir. Bu servis aracılığıyla Zoom sistemi ile ilgili yenilikler ve karşılaşılan problemlerin çözüm yöntemleri düzenli bilgilendirme e-postaları ile duyurulmuştur. Öğrencilere derslere ve sınavlara nasıl katılacaklarına yönelik bilgilendirme e-postaları gönderilmiştir.
Telefon ve Diğer İletişim Araçları ile Başvuranlara Destek
Zoom sistemi kullanıcılarının telefonla ya da WhatsApp gibi diğer iletişim uygulamalarını kullanarak ulaştıkları tüm destek ekip elemanları, sorunların çözümüne anında yardımcı olmaktadır.
Öğretim Elemanlarına Verilen Çevrimiçi Eğitimler
Moodle kullanımı için her dönem başında öğretim elemanlarına yönelik çalıştaylar düzenlenmekteydi. COVID-19 kısıtlamaları üzerine Zoom ile ek Moodle kullanım seminerleri düzenlenmiştir.
BETS Destek Ekibi ve uzaktan eğitim uygulamaları kullanımında deneyimli öğretim elemanlarının katkılarıyla, Zoom ortamında tüm öğretim elemanlarına açık olacak şekilde aşağıdaki toplantılar gerçekleştirilmiştir:
Tarih | Konu | Konuşmacı | Katılımcı Sayısı |
02 Nisan 2020 | Zoom Temel Bilgiler | Can Uğur Ayfer | 108 |
08 Nisan 2020 | Moodle Araçları: Quiz ve Ödev | Robin Turner | 140 |
10 Nisan 2020 | Öğrenci Etkileşim Sistemi: Socrative | Aysen Sayan | 69 |
13 Nisan 2020 | Zoom ile Oylama ve Takım Çalışması | Reyyan Ayfer | 33 |
15 Nisan 2020 | Dijital Etkileşim Araçları: Edpuzzle ve PollEverywhere | Şule Aslan | 14 |
17 Nisan 2020 | Öğrencilerle Birlikte Çalışmak için Google Drive | Hossein Dabir | 30 |
Sağlık Hizmet Sunumu
(Pandemi hastanesi olup olmama durumuna göre, COVID-19 vaka kabulü, toplam hasta poliklinik, yatan, ybü sayısı, iyileşen hasta sayısı)
Bilkent Üniversitesi Öğrenci Sağlık Merkezi bir pandemi hastanesi olmayıp, sadece Bilkent Üniversitesi öğrenci ve personeline ayaktan sağlık hizmeti veren bir sağlık kuruluşudur. Üniversitenin Merkez ve Doğu kampüslerinde hizmet vermektedir. Sağlık Merkezi’miz tarafından COVID-19 dönemine yönelik olarak 30 Nisan 2020 tarihi itibarıyla gerçekleştirilen faaliyetler aşağıda listelenmektedir.
- Yurt dışı seyahat öyküsünün hastalık süreciyle ilişkisi gözetilerek 27.01.2020 tarihinde Öğrenci İşleri Müdürlüğü’nden yurt dışından gelen değişim öğrencilerinin listesi istendi (toplam 54 kişi). Bu öğrencilere hasta kayıt programında dosya açıldı. Bu öğrenciler, yurda giriş tarihinden itibaren 14 günlük kuluçka süresi boyunca sistem tarafından izlendi. Hazırlık okulundaki yabancı öğrencilerden de son 14 gün içinde seyahat öyküsü olanlar aynı takip sistemine kaydedildi.
- Sağlık Merkezi için Kişisel Koruyucu Malzemeler (KKM) temin edildi, kullanıma hazır duruma getirildi.
- Olası vakalarda izlenmesi gereken hareket tarzı, acil durum planları, hastalığın yayılımının önlenmesine yönelik proaktif koruyucu tedbirler çerçevesinde sosyal mesafe, el, yüzey ve malzeme hijyeni, ambulansların dezenfektasyonu, sağlık merkezi temizliği ilkeleri, KKM’lerin doğru ve etkin kullanımı ve benzeri konularda Sağlık Merkezi personeline eğitim verildi. Bu eğitim ayrıca kayıt altına alındı.
- Dünyadaki vakaların ülkelere göre dağılımını gösteren tablo oluşturuldu. Son 14 gün içinde bu ülkelere seyahat öyküsü olan öğrenci ve personelin COVID-19 belirtileri ile başvurmaları durumunda “olası vaka” muamelesi yapılıp hastaneye götürülmeleri konusunda Sağlık Merkezi doktorları bilgilendirildi. Tablo her gün güncellenerek doktorların bilgilendirilmesi sağlandı.
- İlerleyen dönemde yaşanabilecek kısıtlılıklar sebebiyle Sağlık Merkezi’nde kullanımı gerekli olabilecek ilaçlara yönelik toplu alım yapıldı.
- Aşağıda katılımcı profili ve tarihleri yer alan İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimlerine ‘’Biyolojik Risk Etmenleri’’ kapsamında “COVID-19 farkındalığı, korunma ve yayılımın önlenmesi tedbirleri” konusu eklendi.
– 24.02.2020 çeşitli birimlerden katılan üniversitemiz personeline,
– 03.03.2020 UNAM personeline,
– 04.03.2020 çeşitli birimlerden katılan üniversitemiz personeline,
– 10.03.2020 ve 12.03.2020 Sivil Savunma ve Güvenlik Müdürlüğü personeline seminer verildi.
- Mevcut yurt şartlarında izolasyonun mümkün olmaması nedeni ile COVID-19 tanısı alanlar ve tanı alanlarla teması olanlar için 25.02.2020 tarihinde özelleşmiş izolasyon yurtları açıldı.
- Bu yurtlarda riski azaltmak için yurt personelinin görevlendirilmemesine karar verildi. Söz konusu personel yerine sağlık ve idari işlerin yürütülmesi için yarı zamanlı iki hemşire alındı.
- Yemeklerin yurda getirilmesi ve sağlık personeli tarafından odalara dağıtımı sağlandı.
- Raporlarda maksimum esneklik sağlanması, belirtileri olan “olası tanılı” kişilerin evde veya yurtta tam izolasyonun sağlanıp kampüsten uzaklaştırılması konusunda Sağlık Merkezi yetkilendirilmesi istendi.
- Yurt dışına seyahat eden Bilkent Üniversitesi öğrenci ve çalışanlarının, gittikleri ülke, kent ve seyahat tarihlerini Türkiye’ye döner dönmez Sağlık Merkezi’nin e-posta adresine bildirmeleri sağlandı. Bu kapsamda 170 bildirim kayıt altına alındı. 57 kişiye yazılı cevap verildi. 48 kişinin sağlık dosyasına uyarı notu konuldu.
- Yurt dışı dönüşü sonrası izolasyonda kalmaları gerekli görülen öğrenci ve personele telefonla ulaşıldı ve almaları gereken sağlık önlemleri konusunda bilgi verildi. Bu kapsamda 52 kişiye erişildi. İzolasyondaki kişiler belirli aralıklarla Sağlık Merkezi’nce aranılıp kontrol edildi.
- Sağlık Merkezi’nde kriz masası oluşturulabilmesi için gerekli teknolojik cihazlar temin edildi. Merkez Kampüs’teki Sağlık Merkezi’nde filyasyon, sürveyans ve takip yapabilmek için kriz masası oluşturuldu. Bu iş için iki sekreter görevlendirildi.
- Evde izolasyona alınan öğrenci, personel ve personel yakınları her gün aranarak sağlık durumları sorgulandı. Kampüse gelip gelemeyecekleri konusunda ilgili birimlere yazılı olarak bildirim yapıldı. Filyasyon için tablolar oluşturuldu.
- Merkez Kampüs’teki Sağlık Merkezi’nde COVID-19 hastalığı şüphesi ile başvuranlar için izolasyon odası oluşturuldu. Sağlık Merkezi’ne gelen her öğrenci ve personel, ateş ölçümünden sonra gerek görülürse bu odaya alınmaya başlandı. Bir hasta varken diğer hastanın Sağlık Merkez’ine alınmamasına özen gösterildi.
- Kapalı kampüs uygulamasına geçildi. Aykırı girişler Sağlık Merkezi’ne bildirildi.
- İki gün boyunca yurda giriş yapmayan, Yurtlar Müdürlüğü tarafından Sağlık Merkezi ile Sivil Savunma ve Güvenlik Müdürlüğü’ne bildirilen öğrencilerin, kampüse ancak Sağlık Merkezi tarafından muayene edildikten sonra kabulüne başlandı.
- Sosyal mesafe ve izolasyon odaklı korunma ilkeleri doğrultusunda önceden planlanmış olan ilkyardım kursları iptal edildi.
- Sağlık Merkezi’ndeki kriz masası için iki bilgisayar kuruldu, iki telefon hattı çekildi. Her iki bilgisayara da hasta kayıt programı kuruldu; filyasyon ve sürveyansta yardımcı olabilecek tüm öğrenci ve personel bilgileri girildi.
- Sağlık Merkezi girişine niş oluşturuldu. Başvuran hastaların doktorlar tarafından triyajı bu alanda yapıldı.
- Toplu taşım araçlarında ve iş yerlerinde maske takma zorunluluğu gelebileceği belirtilerek maske temin edilmesi hususu e-posta ile rektörlüğün görüşüne sunuldu. Bu kapsamda Kafeteryalar İşletmesi Müdürlüğü, Ulaşım Birimi ve İnsan Kaynakları Müdürlüğü ile bir çalışma yapılıp ihtiyaçlar belirlendi ve 20.000 adet maske temin edildi.
- Tabloda belirtilen hastaların 25’i COVID-19 şüphesi ile hastaneye sevk edilmiştir. 29.04.2020 tarihi itibarıyla bu hastaların hiçbiri COVID-19 kesin tanısı almamıştır.
27.01.2020 – 29.04.2020 Tarihleri Arasında Sağlık Merkezi’ne Başvuran Hastalar08.30-17.30 17.30-08.30 Toplam Öğrenci 6.700 2.443 9.143 Personel 755 145 900 Toplam 7.455 2.588 10.043
Ar-Ge Faaliyetleri (Tanı kitleri, ilaç ve aşı çalışmaları)
COVID-19 kapsamında yürütülen Ar-Ge projeleri aşağıda listelenmektedir.
– Nanomekanik Tartı: Yeni Korona Virüsünün Nanoteknolojik Algılayıcılarla Tespiti
Dr. Selim Hanay, Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü
Virüs boyutlarına yakın ölçülerde üretilen ve elektronik olarak hassasiyetle kontrol edilebilen nano-ölçekli mekanik aygıtlar, virüslerin erkenden tespiti için anahtar rol oynayabilirler.
COVID-19 taşıyan bireyler, daha hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce virüsü sağlıklı bireylere bulaştırabilmektedir. Virüsün bu şekilde hastalık belirtileri henüz ortaya çıkmadan (kuluçka dönemindeyken) tespiti, hâlen altın standart olan PCR yöntemiyle mümkündür. Son zamanlarda geliştirilen birçok hızlı test ise ancak semptomlar ortaya çıktıktan sonra işe yaramaktadır. Altın standart olan PCR yöntemine alternatif olabilecek yenilikçi bir teknoloji, nanomekanik algılayıcı yöntemidir. Nanomekanik algılayıcılar, mikroskop altında bile görülemeyecek kadar ufak boyutlarda üretilen, hareket edebilen ve elektronik olarak kontrol edilebilen mühendislik sistemleridir. Nanomekanik algılayıcılar, üzerlerine konan tek bir virüsün bile ağırlığını ölçebilecek hassasiyete sahiptir. Dolayısıyla, yeni korona virüsünün nanomekanik tartılma yöntemiyle hızlıca tespitine yönelik bir cihaz geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Bu cihazda, hastadan alınan oral swab örneğindeki virüslerin, küçük bir iğneden spreylenme vasıtasıyla nanomekanik algılayıcıya aktarılması planlanmaktadır. Bu cihaz boyut, hız, maliyet gibi avantajlar sunabilir. Bu teknoloji, gelecekte klima ve hava filtrelerine entegre edilerek kapalı ortamlarda sürekli çalışan bir virüs erken tespit sistemine de dönüştürülebilir.
Araştırmalar 119E503 numaralı TÜBİTAK projesi kapsamında Dr. Selim Hanay’ın yürütücülüğünde sürdürülmektedir.
Çalışmanın yürütüldüğü Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’ne ek olarak projeye SUNUM, UNAM, ODTÜ MEMS, Hacettepe Hünitek merkezlerinden de teknik destek sağlanmaktadır.
– İlaç Geliştirme Çalışmaları
Dr. Urartu Özgür Şafak Şeker, Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM)
TÜBİTAK – COVID19 platformunda yer alan Dr. Şeker liderliğindeki araştırma grubu, ilaç geliştirme çalışmalarının yürütüldüğü “Griffithsin Proteininin Sars-CoV2” adlı projede araştırmalarını sürdürmektedir. Griffithsin proteininin farklı mutantlarının protein mühendisliği ve genetik mühendisliği yöntemleri ile tasarımı ve üretimi, Bilkent Üniversitesi UNAM kapsamında yer alan laboratuvarda gerçekleştirilmiştir. İlgili proteinin hedef virüsle olan moleküler etkileşimleri UNAM altyapısı kullanılarak deneysel olarak gerçekleştirilmektedir. Aktif virüsün bloke edilmesine yönelik çalışmalar, histolojik analizler ve hayvan deneyleri de Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Aykut Özkul tarafından yürütülmektedir.
UNAM kapsamında yer alan laboratuvarda, tanı kitlerinde (serolojik testlerde) kullanılmak üzere Sars-CoV2’ye ait olan dört farklı antikor tasarımı tamamlanmış olup üretimi devam etmektedir. Bu çalışmalar, TÜBİTAK-TEYDEB COVID19 kapsamında İntergen ve Synbiotik firmaları ile Sanayi-Üniversite işbirliği çerçevesinde yürütülmektedir.
Ayrıca, Sars-CoV2 hızlı tanısı için, sentetik biyoloji yöntemleri kullanılarak RNA anahtarları tasarlanmış, ilk sonuçlar hızlı bir tanı yöntemi geliştirilmesine yönelik başarılı bir adımla sonuçlanmıştır ve bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Konuyla ilgili ikinci nesil tasarımlar tamamlanmıştır; bu tasarımların test aşamaları devam etmektedir. Bunun yanı sıra UNAM kapsamında yer alan laboratuvarda düzenli olarak Sars-CoV2 tanısında kullanılan ve çoklu gen bulunmasına yönelik çalışan RT-PCR kiti de geliştirilmiştir.
– Koronavirüse Yönelik Aşı ve İlaç Geliştirilmesi
Prof. Dr. İhsan Gürsel, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
SARS-CoV-2 virüsünün yapısal dört proteini bulunmaktadır (Spike, Membrane, Envelope ve Nükleoprotein; S, M, E ve N). Bu 4 protein de potansiyel aşı antijeni olduğu için uygun vektörlerle HEK293FT hücre hattında üretilerek rekombinant aşı antijenleri olarak kullanılacaktır. Ayrıca bu dört vektörün bir arada ifade edilerek serbest hâllerinden daha immünojenik olması beklenen “Virüs Benzeri Parçacıklar” (Virus Like Particles-VLP) VERO hücrelerinde hazırlanacak ve aşı çalışmalarında denenecektir.
Rekombinant antijenler ile VLP’ler, insanda kullanımı lisanslanmış ve patent buluşçuları arasında yer aldığımız CpG oligonükleotidlerle adjuvantlanıp fare bağışıklama çalışmalarında test edilecektir. İmmünize farelerin serumları, SARS-CoV-2’ye karşı nötralizan antikor oluşumu bakımından değerlendirilecektir. Hücresel immünitenin gelişim düzeyi ve virüs antijenlerine özgü CD4+ ve CD8+ T hücre yanıtları, aşılı hayvanların bronko alveolar lavaj, dalak ve lenf düğümü hücrelerini kullanarak kültürde antijen epitopları ile muamele edildikten sonra sitokin değerleriyle belirlenecektir.
En başarılı bulunan 3 aşı adayı, insan ACE2 proteini ifade eden transgenik farelerde canlı virüse karşı koruyuculuk açısından değerlendirilecektir. Faz-I aşamasında kullanılacak antijenler (ya da VLP), master hücre bankası oluşturmak amacıyla, i) rekombinant proteinler için CHO, ii) VLP’ler için ise VERO hücrelerine adapte edilerek GMP koşullarında üretime hazır hale getirilecektir. En etkin korunmayı sağlayan aşı adayı, PK/PD/PT analizlerine gönderilecektir.
Dört kurumdan araştırmacıların işbirliğinde yürütülecek olan bu çalışmalarda toplam 19 kişi etkin çalışmaya destek sunacaktır.
Bu çalışmaların 8-9 ay arasında tamamlanması planlanmaktadır. Bu sürecin sonunda Klinik Faz-I çalışmaları için gerekli protokollerin ilgili paydaşlarla imzalanması süreci başlatılacaktır.
Araştırmalar TÜBİTAK tarafından COVID-19 Aşı ve İlaç Konsorsiyumu Projelerinden desteklenmektedir. Yürütücülüğünü Prof. Dr. Mayda Gürsel’in (ODTÜ) yaptığı projede Prof. Dr. İhsan Gürsel ortak yürütücü olarak görev yapmaktadır.
– COVID-19’a karşı mRNA ve DNA aşıları geliştirilmesi ve sitokin fırtınası sonucu oluşan akciğer patolojisini önlemek için immün baskılayıcı ajan geliştirilmesi ve farelerde değerlendirilmesi
Prof. Dr. İhsan Gürsel, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Bu proje önerisi iki aşamadan oluşmaktadır:
İlk aşamada, SARS-CoV-2 virüsünün yapısal 4 proteini bulunmaktadır (Spike, Membrane, Envelope ve Nucleoprotein; kısaca S,M,E ve NP). Bu 4 protein de potansiyel aşı antijeni olduğu için dual pvitro1 ve dual pvitro2 isimli plasmid vektörlerine ilgili genler eklenerek plasmid olarak DNA aşıları hazırlanacaktır. Her bir antijenin genini ifade eden bu DNA aşı plasmidleri bakteride çoğaltılarak endotoksinden yoksun bir şekilde saflaştırılıp aşı çalışmalarında denecektir.
Ayrıca bu dört proteine ait mRNA’lar da T7 ribomax RNA üretim sistemi ile üretilecek ve saflaştırılıp mRNA aşısı olarak hayvanlarda denenecektir. Etkin bir aşı formülasyonunda antijen kaynağı yanında adjuvant da çok önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle hem tasarlanacak DNA aşılarıyla birlikte hem de mRNA aşı adaylarının yanına insanda kullanımı lisanslanmış ve patent buluşçuları arasında yer aldığımız CpG oligonükleotidlerle adjuvantlanıp fare bağışıklama çalışmalarında test edilecektir. İmmünize farelerin serumları SARS-CoV-2’ye karşı nötralizan antikor oluşumu bakımından değerlendirilecektir. Hücresel immünitenin gelişim düzeyi ve virüs antijenlerine özgü CD4+ ve CD8+ T hücre yanıtları, bronko alveolar lavaj, dalak ve lenf düğümü hücrelerini kullanarak kültürde antijen epitopları ile muamele edildikten sonra sitokin değerleriyle belirlenecektir. En başarılı bulunan 2 aşı adayını, önce ADE olgusunu ortadan kaldırıp kaldırmadığına dair deneyerek daha sonra insan ACE2 proteini ifade eden transgenik farelerde canlı virüse karşı koruyuculuk açısından değerlendirilecektir.
Projenin ikinci basamağında ise akciğer patolojisine sebep olan sitokin fırtınasını engellemek için bir immün koruyucu ajan kullanılması önerilmektedir. SARS-CoV-2 virüsünün yol açtığı COVID-19 hastalığına ait moleküler mekanizmalar tam olarak anlaşılamamasına rağmen, belirli sitokin ve kemokinlerin hastalığın yerleşmesi ve ilerlemesinde önemli rol aldıkları bilinmektedir. Oluşan sitokin fırtınasını bastırmak için klinikte anti IL6 ve anti-IL1b monoklonal antikorlarından yararlanılmaktadır. Bazen immünsüpressif ilaçların da tedavide etkili olabileceği önerilmektedir. Bu faktörleri göz önünde bulundurarak, çalışmada kendi tasarladığımız ve patentlerinin ortakları arasında da yer aldığımız oligonükleotid yapısında ve immünosüpressif ilaçlar gibi yan etkisi bulunmayan immün baskılayıcı özelliğe sahip DNA dizininin ACE-2 transgenik fare modelinde hastalığın geriletilmesine yapacağı olumlu katkının değerlendirilmesi planlanmaktadır. Tek sarmallı, 24mer baz uzunluğa sahip A151 ODN dizini serbest halde vücuda enjekte edilince i) makrofajlar, ii) T- veya B-hücreleri, ile iii) fibroblastlar üzerindeki immün baskılayıcı etkilerinin araştıracağız. A151 ODN kullanarak, IL1b, IL4, IL5, IL13, IL17, TNFa, IFNa, IFNg sitokinleriyle IP10, CCL2, MCP1, MCP3, CXCL8 gibi kemokinlerin ya da MMP, PDGFb, SMAD gibi proteinlerin düzeylerini gerileterek COVID-19 patolojisinde önem ifade eden Th1, Th2 ve Th17 sitokin dengesizliğinin giderilmesi hedeflenmektedir. Buna ek olarak A151 kullanımı ile pro-enflamatuvar ya da enflamatuvar ortam baskılanmasının ve fibroblastlar tarafından kolajen üretiminin kontrol edilmesinin fibroz oluşumuna etkisinin belirlenmesi planlanmıştır. Faredeki COVID-19 gelişimindeki hücresel ve moleküler düzeylerdeki değişimleri, Akış sitometrisi, ELISA, ELISPOT, qPCR ve Western immünoblotlama Floresan Mikroskopik yöntemlerle ortaya çıkararak A151ODN’in tedavi edici katkısını da tanımlayarak klinikte büyük çaresizliğe sebep olan bu karmaşık seyreden hastalığa karşı DNA temelli bir immün baskılayıcı ajanla katkı sağlamaya çaba gösterilecektir. Bu sonuçlara bağlı olarak TÜSEB ile Faz-I çalışmaları için gerekli protokollerin hazırlanması süreci başlatılacaktır. Bu çalışmaların 9-12 ay arasında tamamlanması planlanmaktadır.
Proje TÜSEB tarafından değerlendirme aşamasındadır. Projenin yürütücülüğünü Prof. Dr. İhsan Gürsel yapacaktır.
– Taşınabilir, erken, hızlı ve hassas COVID-19 virüs tespit sistemi geliştirilmesi
Prof. Dr. İhsan Gürsel, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Proje kapsamında geliştirilecek COVID-19 virüs tespit sisteminin biyolojik pandemilerde ve sivillerin sağlık taramasında kullanılması hedeflenmektedir. COVID-19 virüs ve benzeri patojenleri hızlı ve hassas bir şekilde tespit edebilecek taşınabilir bir sistem prototipi geliştirilecek, biyolojik saldırıda ve pandemi durumlarında hızlı ve etkin bir test sistemi olarak kullanılacaktır. Bu proje ile taşınabilir, sahada çalışabilecek, tek COVID-19 virüsünü bile tespit edebilen bir ticari ürünün prototipi geliştirilecektir. Bu projede öncelikle COVID-19 virüsünü tespit edebilecek bir sistem geliştirilmesi hedeflenmektedir. Geliştirilen yöntem hızlıca diğer virüs, bakteri, patojen ve DNA dizilerine de adapte edilebilecektir.
COVID-19 pandemisinin oldukça uzun süre dünyayı etkisinde tutacağı tahmin edilmektedir. Geçmişte daha küçük skalada gelişen benzeri salgınlar da bu virüs etkisini kaybetse bile COVID-19 seviyesinde ya da daha yüksek tehlike arz eden virüslerin insanlığı etkileme ihtimali oldukça yüksektir. Şu an kullanılan test sistemlerinden daha hızlı, etkili ve kolayca adapte edilebilen bir test sisteminin milli imkânlarla geliştirilmesi önem arz etmektedir. Öte yandan pandemi başlayınca ülkeler maske ve benzeri en basit sağlık gereçlerinden, olası ilaçların ve medikal cihazların satışına ambargo koymakta, hatta kendilerinin olmayan cihaz ya da mallara bile el koyabilmektedir.
Proje SSM tarafından değerlendirme aşamasındadır. Yürütücülüğünü Prof. Dr. Ahmet Oral’ın (ODTÜ) yapacağı projede, Prof. Dr. İhsan Gürsel Araştırmacı olarak görev yapacaktır.
– COVID-19 İnsan Genetiği Projesi
Prof. Dr. Tayfun Özçelik, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Bireyin genetik yapısı, başta viral hastalıklar olmak üzere bulaşıcı hastalıklara karşı vücudun verdiği yanıtın temel belirleyicisidir. Burada özellikle hastalık ajanına maruz kaldıktan sonra hastalığın ortaya çıkması ve hastalandıktan sonra ciddi klinik tablonun gelişmesi süreçleri önem taşımaktadır. Bu durumun klasik örnekleri arasında HIV-1’e (insan immün yetmezlik virüsü-1) dirençte CCR5 (chemokine receptor 5) mutasyonları, HIV-1 ile enfekte hastalarda viral yük ve AIDS’in ortaya çıkmasında HLA allellerinin rolü veya hepatit C virüs enfeksiyonunun atlatılmasında IL28B variantlarının etkisi sayılabilir.
Son yirmi yıl içinde, Prof. Dr. Özçelik’in araştırma grubunun çalışmaları da dâhil olmak üzere, viral enfeksiyonlarla nedensel ilişkisi olan gen mutasyonlarının tanımlanmasında öncü nitelikte buluşlar yapılmıştır. Örnek olarak herpes simpleks ensefaliti, ciddi akciğer tutulumu olan influenza ve rhinovirus enfeksiyonu verilebilir. Başka başlıca örnekler arasında insan papillomaviruslarına bağlı gelişen cilt enfeksiyonları, fulminant viral hepatitis, atenüe kızamık ve sarı humma sayılabilir. Burada vurgulanması gereken önemli bir husus, yukarıda sayılan buluşların kısıtlı sayıda ve hatta bazı örneklerinde tek bir hastada yapılan gözlemlere dayanıyor olmasıdır.
Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde yeni bir koronavirüs (COVID-19) pnömonisi ortaya çıkmış, kısa bir sürede tüm dünyada ölümlere neden olmaya başlamıştır. Hastalığa yakalanan bireylerin klinik tablosunda görülen ileri derecede farklılıklar COVID-19’a yanıtta bireysel genetik faktörlerin önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Hâlen dünyada koronavirüse yanıtta konağın genetik yapısının rolünü inceleyen araştırmalar son derece kısıtlıdır ve SARS-CoV ile enfekte farelerde yürütülmüştür. Örneğin, TLR adaptor proteini Ticam2 mutasyonları taşıyan fareler SARS-CoV enfeksiyonlarına yüksek oranlarda duyarlıdır.
Yürütülen araştırmanın temel hipotezi pek çok viral enfeksiyonda olduğu gibi COVID-19 enfeksiyonlarının da ortaya çıkmasında bireysel genetik faktörlerin önemli bir rolü olduğudur. Özellikle enfeksiyon ajanına maruz kaldıktan sonra hastalığın ortaya çıkması ve hastalandıktan sonra klinik tablonun ciddiyeti noktalarında bunun belirleyici olmasını beklenmektedir. Bu nedenlerle COVID-19 enfeksiyonun patogenezini daha iyi anlayabilmek için genetik araştırmaların yaşamsal öneme sahip olduğu düşünülmektedir.
Klinik araştırmalara katılım, ulusal/uluslararası faz çalışmalarına katılım
– Urartu Özgür Şafak Şeker’in araştırma grubunun “Griffithsin Proteininin Sars-CoV2” adlı projede Griffithsin proteinine dair elde ettiği sonuçlar, yakında faz çalışması başlatılması için başvuru gerçekleştirilmesini sağlayacak niteliktedir.
– Bilkent Üniversitesi “COVID Human Genetics Effort” isimli uluslararası klinik ve temel araştırma konsorsiyumunun üyesidir (https://www.covidhge.com). Bu konsorsiyumda 22 ülkenin önde gelen araştırma kurumları ve bilim insanları yer almaktadır. Araştırma grubu tarafından 2019-nCoV enfeksiyonu kohortu oluşturmak üzere bir protokol oluşturmuştur. Bu kapsamda hastalığın gelişmesinde nedensel rol oynayan genetik faktörlerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Projenin başarıya ulaşması için doğru bir kontrol grubunun oluşturulması özellikle büyük önem taşımaktadır. Burada üzerinde durulması gereken husus, virüs ile karşılaşıp enfekte olmasına rağmen asemptomatik kalan bireylerdir. Serolojik incelemelerin kısa bir süre içinde enfeksiyon ile karşılaşıp asemptomatik kalan bireylerle enfeksiyonla hiç karşılaşmamış bireyleri ayırması beklenmektedir. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik, konsorsiyumun yönetim kurulu üyesidir.
– BCG Aşısının COVID-19 Enfeksiyonundan Sağlık Çalışanlarını Koruması
SARS-CoV-2 salgını devam ederken sağlık personelinin korunmasına yönelik yaklaşımların geliştirilmesi de önem kazanmıştır. SARS-CoV-2’ye karşı spesifik koruyucu bir aşının bulunmaması sebebiyle, salgın döneminde öncelikli olarak sağlık personelinin non-spesifik bağışıklanması, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından önemli bir alternatif oluşturacaktır. Bu kapsamda, tüberküloza karşı geliştirilmiş Bacille Calmette-Guérin (BCG) aşısının spesifik olmayan etkinliği aracılığıyla tüberkülozdan bağımsız diğer solunum yolları enfeksiyonlarından % 70’e varan koruyuculuk sağlayabildiği çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Bu Faz I klinik çalışma önerisi, sağlık çalışanlarında BCG aşısı kullanımı suretiyle SARS-CoV-2’den kaynaklanacak iş gücü kaybının engellenmesini hedeflemektedir.
Projenin yürütücülüğünü Prof. Dr. Mayda Gürsel (ODTÜ), ortak yürütücülüğünü Prof. Dr. İhsan Gürsel yapacaktır.
– Clinical development of CpG ODNs to reduce the risk COVID-19 infection- A Multinational Concortium to Conduct PhaseI/II Clinical Trial in Turkey.
For the last three years, DNDi with support from GHIT has conducted CMC and preclinical safety studies with CpG D35 for the treatment of Cutaneous Leishmaniasis (CL). CpG D35’s CMC and preclinical plans have been reviewed by the UK Health Authorities (MHRA) in February 2019, who found to be adequate to allow the initiation of Phase I studies in UK. Therefore, a continuation proposal was submitted to GHIT in January 2020 aiming to conduct clinical phase I studies in UK and refine current active pharmaceutical ingredient (API) manufacturing process, to improve efficiency and overall quality of CpG-D35 drug substance for subsequent clinical studies.
K3 CpG has been used in primates and humans for an erythrocytic stage specific Plasmodium protein-based vaccine developed in Japan called BK-SE36/CpG. Safety of GMP-grade K3 and BK-SE36/CpG with single- and repeated-dose have demonstrated its safety and immunogenicity in humans.
The present proposal focusing in COVID-19, represent a repurpose opportunity of novel compounds which fits nicely in the current pandemic situation, offering the opportunity to provide in a relative short period of time a prophylactic tool to health care personnel and other healthy subjects at high risk of COVID-19 infection.
Some of the CMC and clinical activities proposed for the clinical development of CpG D35 for COVID-19, are also necessary for its clinical development on CL, therefore if in the end both proposals are accepted, there will be a need to identify the overlapping activities and budget to avoid duplications.
Under Submission to TUSEB (Yürütücü: Prof. Dr. İhsan Gürsel).
Bilgilendirici toplantılar, webinarlar, dijital ortamda toplantılar
CORONATHON TÜRKİYE kapsamında COVID-19 salgınının yarattığı sorunlara sosyal ve lojistik anlamda yenilikçi çözümler üreten fikirleri değerlendirmek üzere 21-23 Mart 2020 tarihlerinde üç günlük bir “hackathon” düzenlenmiştir. Bu etkinliğe Bilkent Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Direktörü Dr. A. Hakan Özdemir mentor olarak katılmış, atanan 4 girişimciye uzaktan mentorluk hizmeti verilmiştir. Projenin detaylarına https://coronathonturkiye.com/coronathon-turkiye/ adresinden ulaşılabilir.
Türkiye COVID-19 Ortak Akıl Platformu (https://tr-covid19.com/)
COVID-19 pandemisinin kısa ve orta vadede yarattığı sorunların çözülmesine destek olmak için Türkiye COVID-19 Ortak Akıl Platformu kurulmuştur. 27 Nisan 2020 tarihinde başlayan ve yaklaşık 3 hafta sürecek bu çevrimiçi girişim hızlandırma programı, girişimcileri, mentorları, eğitmenleri ve ilgili kurumları/firmaları bir araya getirmeyi, fikirlerin hızlıca olgunlaşması ve kısa sürede hayata geçmesi için gerekli kaynakların sağlanması ve/veya işbirliklerinin kurulmasını amaçlamaktadır. Ayrıca, şu anda TÜBİTAK, Horizon 2020, KOSGEB ve Kalkınma Ajansları’nın düzenlediği çağrılara katılmak isteyen girişimciler de hazırlıklarında desteklemiş olacaktır.
Türkiye’nin farklı şehirlerinden pek çok paydaşın birlikte tasarladığı bir sosyal sorumluluk projesi olan bu programda, girişimcilere çevrimiçi mentor desteği ve çevrimiçi eğitim desteği sağlanmaktadır. Ayrıca, fikirlerin hayata geçebilmesi için ilgili kurumlarla/firmalarla işbirliği konusunda da destek verilecektir. Diğer taraftan, girişimciler birbirlerinin fikirlerini görebilecek ve birbirlerine yorumlarla destek olabilecektir.
Programa Bilkent TTO ve Bilkent Cyberpark paydaş olarak katılmıştır. Ayrıca Bilkent TTO Direktörü Dr. A. Hakan Özdemir, programda hem mentor olarak hem de Ekonomi ve Üretim Alan Kurulu Başkanı olarak görev almaktadır.
Yayınlar
- Gürsel, İ. Gürsel PhD, Is global BCG vaccination-induced trained immunity relevant to the progression of SARS-CoV-2 pandemic?, Allergy, 2020, Apr 27. doi: 10.1111/all.14345. [Epub ahead of print]
- Yazar, G. Kilic, O. Bulut, T. Canavar-Yildirim, F.C. Yagci, G. Aykut, D. M. Klinman, M. Gursel, İ. Gürsel, Suppressive oligodeoxynucleotide containing TTAGGG motifs (A151) modulates cellular energetics through mTOR signaling pathway. Int. Immun. 2020, 31(1):39-48
- İhsan C. Ayanoğlu, Emre M. İpekoğlu, Volkan Yazar, İsmail C. Yılmaz, İhsan Gürsel, Mayda Gürsel, Verem aşısı uygulayan ülkelerin bireyleri SARS-CoV-2 virüsünün yol açtığı enfeksiyona karşı daha dirençli olabilir mi? Türk İmmünoloji Dergisi, 2020, (Basımda)
- Schijns, Virgil, Fernandéz-Tejada, Alberto, Barjaktarovic, Zarko, Bouzalas, Ilias, Brimnes, Jens, Chernish, Sergey, Gizurarson, Sveinbjorn, İhsan, Gürsel, Jakopin, Ziga, Lawrenz, Maria, Nativi, Christina, Paul, Stephane, Pedersen, Gabriel, Rosano, Camillo, Ruiz de Angulo, Ane, Slütter, Bram, Thakur, Aneesh, Christensen, Dennis, Lavelle, Ed, Modulation of immune responses using adjuvants to facilitate therapeutic vaccination, Immunological Reviews, 2020, (Accepted)
- Özlem Bulut, İhsan Gürsel, Mesenchymal stem cell derived extracellular vesicles: promising immunomodulators against autoimmune and inflammatory disorders as well as SARS-CoV-2 infection, J. Biology., 2020 (Accepted)
- Urartu Özgür Şafak Şeker araştırma grubu elde ettiği sonuçlarla ilgili hazırlanma aşamasında aşağıdaki yayınlar:
- Molecular Characterization of Sars-CoV2 Isolated from Turkish Patients
- Griffitsin Is a Highly Potent Blocker of Sars-CoV2 Replication
- A Multiplexed RNA Switch to Report Sars-CoV2 Infection
- COVID-19’un insan genetiğini incelemek üzere kurulan ve Dr. Tayfun Özçelik’in dâhil olduğu konsorsiyumun çalışmalarını içeren bir makale Cell dergisinde yayın aşamasındadır. Makalenin Mayıs 2020’de yayımlanması beklenmektedir.
Sarf malzemesi, makine-teçhizat üretimi
Bilgiler daha sonra güncellenecektir.
Topluma Hizmet Uygulamaları (Dijital ortamda psikolojik destek vb.)
Ülkemizde COVID-19 ile Ulusal mücadele kapsamında, TÜSEB Aziz Sancar Araştırma Merkezinde kullanılmak üzere Bilkent Üniversitesi bünyesinde bulunan bir adet PCR cihazı 27.3.2020 tarihinde TÜSEB
Başkanlığına teslim edilmiştir.
Bilkent Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Gelişim Merkezi (PDGM) tarafından ise COVID-19 dönemine yönelik olarak 30 Nisan 2020 tarihi itibarıyla gerçekleştirilen faaliyetler aşağıda listelenmektedir.
- Psikolojik Danışma ve Gelişim Merkezi psikologları bu kapsamdaki 261 öğrencimize telefonla ulaşarak kendilerini yalnız hissetmemelerini, dayanışma içerisinde olduğumuzu, ihtiyaç duydukları her zaman kendileriyle görüşmeye hazır olduklarını anlattıktan sonra izolasyon sürecinde dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bilgilendirme yaptılar.
- Psikolojik Danışma ve Gelişim Merkezi psikologları Skype aracılığıyla danışanlarla çevrimiçi görüşmelere başladı. Bu kapsamda 122 öğrencimize danışmanlık hizmeti verildi.
- Psikolojik Danışma ve Gelişim Merkezi olarak Felsefe Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Tufan Kıymaz’la da iş birliği yapılarak Zoom üzerinden aşağıdaki seminerlerle 1.145 öğrencilerimize ulaşıldı.
– 01 Nisan 2020 Koronavirüs Günlerinde Felsefenin Rehberliği – Dr. Tufan Kıymaz (Türkçe) 252 kişi
– 02 Nisan 2020 Koronavirüs Günlerinde Felsefenin Rehberliği – Dr. Tufan Kıymaz (İngilizce) 50 kişi
– 08 Nisan 2020 Koronavirüs Günlerinde Felsefenin Rehberliği – Dr. Tufan Kıymaz (Türkçe) 300 kişi
– 10 Nisan 2020 COVID-19 ve Ruh Sağlığı – Psk. Meltem Can Atay 300 kişi
– 15 Nisan 2020 COVID-19 ve Ruh Sağlığı – Psk. Meltem Can Atay 243 kişi - Farklı şehirlere yayılmış öğrencilerimizin çevrimiçi platformda buluşmasını sağlayarak ve izolasyon sürecince sosyalleşmesini sağlayarak kaygılarını gidermek, sağlıklı bir ruh haliyle uzaktan eğitimlerini devam edebilmelerini sağlamak için 22.04.2020 tarihinden başlayarak her Çarşamba “Sorgulanmış Hayat Buluşmaları” başlığı altında çevrimiçi etkinlik planlandı. Zoom’un “breakout rooms” fonksiyonu ile katılımcıların 10-15 kişilik gruplara ayrılarak her hafta farklı bir konuyu kendi aralarında tartışmaları sağlandı. Psikolojik Danışma ve Gelişim Merkezi’nden Uzm. Psk. Nihan Önder Kürklü ve Felsefe Bölümü öğretim üyesi Dr. Tufan Kıymaz’ ın moderatörlüğünde;
– 22 Nisan 2020 tarihinde gerçekleştirilen ilk oturumun konusu “Duygusal Dayanıklılık”’ olmuştur.
– 29 Nisan 2020 tarihinde gerçekleştirilen ikinci oturumun konusu “Negatif ve Pozitif Duygular”’ olmuştur.
– 06 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleştirilecek üçüncü oturumun konusu ‘’Empati’’ olacaktır.
Bunlara ek olarak, yukarıda da belirtildiği gibi, Bilkent Üniversitesi’nin diğer bazı birimlerinin katılımıyla da COVID-19 döneminde toplumsal fayda gözeten etkinlikler düzenlenmiştir.
CORONATHON TÜRKİYE kapsamında COVID-19 salgınının yarattığı sorunlara sosyal ve lojistik anlamda yenilikçi çözümler üreten fikirleri değerlendirmek üzere 21-23 Mart 2020 tarihlerinde üç günlük bir “hackathon” düzenlenmiştir. Bu etkinliğe Bilkent Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Direktörü Dr. A. Hakan Özdemir mentor olarak katılmış, atanan 4 girişimciye uzaktan mentorluk hizmeti verilmiştir. Projenin detaylarına https://coronathonturkiye.com/coronathon-turkiye/ adresinden ulaşılabilir.
Türkiye COVID19 Ortak Akıl Platformu (https://tr-covid19.com/)
COVID19 pandemisinin kısa ve orta vadede yarattığı sorunların çözülmesine destek olmak için Türkiye COVID19 Ortak Akıl Platformu kurulmuştur. 27 Nisan 2020 tarihinde başlayan ve yaklaşık 3 hafta sürecek bu çevrimiçi girişim hızlandırma programı, girişimcileri, mentorları, eğitmenleri ve ilgili kurumları/firmaları bir araya getirmeyi, fikirlerin hızlıca olgunlaşması ve kısa sürede hayata geçmesi için gerekli kaynakların sağlanması ve/veya işbirliklerinin kurulmasını amaçlamaktadır. Ayrıca, şu anda TÜBİTAK, Horizon 2020, KOSGEB ve Kalkınma Ajansları’nın düzenlediği çağrılara katılmak isteyen girişimciler de hazırlıklarında desteklemiş olacaktır.
Türkiye’nin farklı şehirlerinden pek çok paydaşın birlikte tasarladığı bir sosyal sorumluluk projesi olan bu programda, girişimcilere çevrimiçi mentor desteği ve çevrimiçi eğitim desteği sağlanmaktadır. Ayrıca, fikirlerin hayata geçebilmesi için ilgili kurumlarla/firmalarla işbirliği konusunda da destek verilecektir. Diğer taraftan, girişimciler birbirlerinin fikirlerini görebilecek ve birbirlerine yorumlarla destek olabilecektir.
Programa Bilkent TTO ve Bilkent Cyberpark paydaş olarak katılmıştır. Ayrıca Bilkent TTO Direktörü Dr. A. Hakan Özdemir, programda hem mentor olarak hem de Ekonomi ve Üretim Alan Kurulu Başkanı olarak görev almaktadır.
Kütüphane ve Bilgi Hizmetleri
Örgün eğitim, yaşam boyu öğrenme, kültür, bilgi ve düşünce/düşünmenin merkezinde yer alan kütüphane kurumu da “amaca uygun ve güvenilir bilgiye eriştirme” işlevini koruyarak ve Üniversitemizin eğitim-öğretim ve araştırma misyon-vizyonuna paralel olarak, beklenmedik bu değişimin eğitim ve insanlar üzerinde yaratabileceği yıkıcı etkileri hafifletmek ve yeni normal ile uyumu kolaylaştırmak amacıyla ilk günden beri COVID-19 sürecini yakından takip etmektedir. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımıza, uzaktan ve çevrimiçi bilgi hizmetleri içerisinde yer alan elektronik kaynaklar, hizmetler ve iletişime ek olarak COVID-19 Modülü çalışmamız ile ulusal işbirliği ve önderlik kapsamında yapmış olduğumuz Kütüphanelerin Yeniden Açılma Rehberi ve Posteri çalışmamız örnek olmaktadır.
EK 1: COVID-19 Modülü
EK 2: Kütüphanenin yeniden açılma rehberi
EK 3: Kütüphanenin yeniden açılma posteri
Salgın sonrasında uzaktan öğretim faaliyetlerine ilişkin planlamalar ve yeni düşünceler
Bilkent Üniversitesi, COVID-19 salgını nedeniyle başlatılan uzaktan eğitim sürecinde yaşanan gözlemler ve tecrübelerin yükseköğretimde yeni bir dönemin şekillendirilmesine yardımcı olacağını ve sınıflarda yapılan örgün eğitim için alınacak yeni kararları etkileyeceğini öngörmektedir.
Üniversitemiz, çevrimiçi eğitimin süreç boyunca gözlemlenen avantajlarından salgın sonrası dönemin eğitim faaliyetlerinde faydalanmayı planlamaktadır. Bu süreçte edinilen tecrübenin ve yaşanan çeşitli problemler karşısında üretilen yenilikçi çözümlerin eğitim-öğretimde gerçekleştirilecek iyileştirme çalışmalarına katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Bu öngörü doğrultusunda, ilk etapta uzaktan öğretim performansının izlenmesi ve irdelenmesi planlanmaktadır. Derslerin uygulamalarının uzaktan öğretim yöntemiyle yapılabilme oranı, öğrencilerin uzaktan öğretim yöntemiyle verilen derslerdeki (geçmiş dönemlerle karşılaştırmalı) başarı oranı, üniversitenin ve öğrencilerin sahip olduğu teknolojik altyapının yeterliliği, öğrencilerin derslere katılım oranları ve benzeri performans ölçütleri değerlendirme çalışmalarında kullanılacaktır. Uzaktan öğretim döneminin tamamlanmasını takiben, ders öğrenme çıktıları ve program çıktılarının ölçümü ve değerlendirilmesi yoluyla program kazanımlarının ve öğrenci iş yükünün güvence altına alındığı teyit edilecektir. Uzaktan öğretimin paydaşları olan öğrencilere ve öğretim elemanlarına yönelik anketler düzenlenerek öğretim sürecine ilişkin görüş ve önerileri de alınacaktır.
Uzaktan öğretim sürecine yönelik değerlendirmeler, önümüzdeki dönemlerde sınıflarda yapılacak örgün eğitimin iyileştirilmesine katkıda bulunacak senkron ve asenkron uzaktan öğretim yöntemleri entegrasyonunun en uygun şekilde yapılabilmesine yardımcı olacaktır.
Bilkent Üniversitesi, önümüzdeki dönemlerde ülkenin koşullarına bağlı olarak, bütünüyle uzaktan ya da farklı yüzyüze/uzaktan bileşenleri yoluyla kurgulanabilecek hibrid eğitim senaryolarını da oluşturmuş bulunmaktadır. Üniversite, oluşabilecek her eğitim ortamı seçeneği için öğrencilerine süreçlerinin kalitesi ve temposundan ödün vermeyen bir eğitim hizmeti sunmak için gerekli her tür altyapı hazırlığını tamamlamıştır.
Buna ek olarak, uzaktan eğitim olanakları yoluyla ortaya çıkan bazı fırsatları da Bilkent Üniversitesi eğitim süreçlerine yansıtmak üzere hazırlıklar yürütülmektedir. Örneğin, belirlenecek bazı derslere yurt dışındaki veya şehir dışındaki üniversitelerde görevli ve dersin konusunda tanınmış akademisyenlerin konuk öğretim elemanı olarak uzaktan katkı sağlamaları konusunda hazırlıklar yapılmaktadır. Benzer şekilde, Bilkent Üniversitesi’nin halihazırda ilişkide olduğu, alanında dünya çapında ün yapmış ve dünyanın önde gelen üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin, araştırma konularında dersler açarak Bilkent öğrencilerine uzaktan eğitim vermesi de mümkün olacaktır.
Uzaktan senkron olarak yürütülecek yeni akademik programların açılması da önümüzdeki süreç için planlanmaktadır. İlk etapta, lisansüstü seviyede üç çevrimiçi programın hazırlıkları tamamlanarak YÖK nezdinde gerekli başvurular yapılmıştır.