Son günlerde uçak kazalarını sık sık yaşamamız akla insansız hava araçlarının (İHA) daha yaygın kullanımını getiriyor.
İnsansız hava araçlarının neden daha yaygın kullanılamadığı sorusunu Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldıray Yıldız şöyle değerlendiriyor; “İnsansız hava araçlarının kullanılabilmesi için güvenlik konusunun tam olarak çözülmesi gerekiyor.Güvenlik konusunun gerçek hayatta test edilemesi çok zor olduğu için gelişmiş simülasyon programlarına ihtiyaç var. Var olan simülasyon çalışmaları sadece İHA’ların, insanlı araçları gördüğünde çarpmayı engelleyici sistemlerin ne kadar iyi çalıştığını test etmekte kullanılıyor. Oysa burada insanlı araçların da ne yapacağının tahmin edilmesi gerekiyor. Var olan teknolojilerde şu anda bu mümkün değil.”
NASA’dan Bilkent Üniversitesi’ne gelen Yıldız orada başlattıkları bir çalışmayı İHA Simülatörlerine adapte etmek üzere bir proje başlattıklarını belirtti. Tübitak’dan destek alan proje insan davranışlarını da hesaba katabiliyor. Bu özellik sayesinde insanlı ve insansız hava araçlarının beraber hareket ettiği senaryolar daha gerçekçi bir şekilde değerlendirilebiliyor. Dünyadaki benzerlerine kıyasla çok daha gelişmiş bir simülasyon programı olacak bu projenin üç yıl içerisinde tamamlanması öngörülüyor.
Bu proje, sadece askeri değil, aynı zamanda sivil İHA’lara da çok daha geniş bir uygulama alanı açılmasına katkı sağlayacak. Örneğin Amerika’da hala evlere paket servisinin İHA’lar ile yapılması güvenlik problemleri nedeni ile yasalaşmadı. Güvenliğin çok daha gerçekçi bir şekilde test edilebileceği bir simülasyon ortamı hazırlayacak olan bu proje sayesinde bu ve bunun gibi uygulamaların yasallaşma süreci hızlandırılabilir.
Future in the Sky: Unmanned Aerial Vehicles
Unmanned aerial vehicles (UAVs), also known as drones, have become a widely discussed topic these days due to their operational capabilities and cost advantages. This raises the question, “Why aren’t UAVs more common?”
According to Yıldıray Yıldız, assistant professor in the Department of Mechanical Engineering, the biggest issue that needs to be solved in order to increase the usage of drones is safety. “And since safety is difficult to test in reality, there is a need for advanced simulation programs,” he explains. “The problem with the existing programs is that the models of interaction between manned and unmanned vehicles are insufficient. This is because a) they assume that human behavior is known a priori, and b) they disregard human reactions and decision-making processes. A technology that can estimate the route of manned vehicles does not exist at present.”
Dr. Yıldız’s UAV project, which he has started at Bilkent with support from TÜBİTAK, builds on work he previously did at NASA. That work had to do with predicting the reaction of humans in complex scenarios. Using similar principles, the current project involves developing simulators that will help solve the problem of integrating UAVs into national airspace through their ability to foresee the outcomes of scenarios that include both UAVs and manned vehicles. The TÜBİTAK-funded project is scheduled for completion in the next three years, and the resulting simulation program is expected to be superior to all such programs currently in use.
The project will benefit not only military aircraft but also civilian aviation. For instance, if the simulation program confirms that drones are safe, it could make drone delivery possible in countries where it is not currently legal due to safety regulations.