Nano boyutta çalışan makineler, sağlık ve biyomedikal tarama için önemli teknolojik fırsatlar sunmaktadır. Günümüz teknolojisinin sınırlarında üretilen bu nano makineler, bugüne kadar ancak küçük miktarlarda hareket ettikleri zaman yararlı bir algılayıcı şeklinde çalışmaktaydılar. Şimdi Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği ve UNAM bünyesinde yapılan araştırma sayesinde, bu makinelerin çok daha yüksek hareket genliklerinde bile faydalı bir algılayıcı olarak çalışabildikleri gösterildi. Bu teknolojik gösterim ile klasik mühendislik sınırlarının ötesinde bir performans elde edildi ve bu araştırma nanoteknoloji alanının en prestijli bilim dergilerinden Nano Letters da yayınlandı.
Araştırmacılar, geliştirdikleri bu teknik ile boyutları nanometre mertebesinde olan parçacıkları yüksek çözünürlükte karakterize etmeyi başardılar. Nano-parçacıklar, nanoteknoloji alanında büyük bir öneme sahiptir, çünkü bunlar erken dönemde potansiyel çevre kirlenmelerini ve biyolojik/kimyasal saldırıları göstermek için kullanılabilirler. Nano-parçacıklar ayrıca kanser tedavisi için ilaç taşıyıcı olarak görev yapabilirler. Nano-parçacıkların boyutları virüslerin boyutuyla benzerlik gösterir, bu yüzden bu çalışmayla beraber virütik salgınları önceki yöntemlerden çok daha erken saptamanın ve sınıflandırmanın bir yolunu gerçeğe bir adım daha yaklaştırmış oluyor. Araştırma esasen Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde, Hanay araştırma grubunda gerçekleşmiştir, makalenin ilk yazarı aynı bölüm öğrencisi Mert Yüksel’dir.
Makaleye şuradan ulaşılabilir.