Özgürlük Aracı Olarak Dostluk
Allauren Forbes (Pennsylvania Üniversitesi, Felsefe)
Tarih: 4 Şubat Salı 2020
Zaman: 16:40-18:00
Yer: H-232
Özet: Dostluk, en azından Platon ve Aristoteles’ten bu yana Batı felsefesinin ilgi odağı olmuştur ve Erken Modern dönemde dostluk hakkında düşünen ve yazan kadınlar da, Batı felsefesi geleneğine bağlı kalmışlardır. Bununla birlikte, bu bağlam aslında tam bir kadın karşıtıdır: nitekim gerçek dostluğun genellikle kadınların kavrayışının ötesinde olduğu iddia edilir, çünkü kadınlar erkeklerden aşağıdır. Buna rağmen, Marie le Jars de Gournay, Mary Astell ve Gabrielle Suchon gibi bazı kadın filozoflar, dostluk hakkında hem Batı felsefe tarihinden yola çıkarak hem de bu tarihin eşitsizlikçi anlayışına direnen tarzlarda yazmışlardır. Bu üç filozof için, gerçek dostluk anlamlı bir özgürlüğe ulaşmak için araçtır. Bu özünde feminist bir projedir. Gournay, Astell ve Suchon, kendilerinin erkeklerden aşağı olduğunu iddia eden bir geleneği ele alıp, bunu hem kadınların (en azından) potansiyel olarak erkeklere eşit olduğunu göstermek için, hem de dostluğun –ataerkil sistemin kendilerinden mahrum ettiği bir iyiyi- özgürlüğü getirebileceğini öne sürmek için kullandılar. Elbette, bu üç filozofun her biri, dostluğun getirdiği özgürlüğü birbirinden farklı şekillerde tasavvur eder. Gournay için dostluk bir tür epistemik özgürlüğü desteklerken; Astell’e göre dostluk ahlaki bir özgürlük duygusu uyandırır; Suchon ise dostluğun politik özgürlük anlayışının zorunlu bir ögesi olduğunu düşünür.