Hacettepe, Başkent ve Bilkent üniversiteleri, ülkemizdeki hastalık ve ölümlerin en önemli nedenlerinden biri olarak gösterilen tütün kullanımının önlenmesine yönelik ortak bir çalışma yürütmeye başladı.
Bu işbirliği çerçevesinde, 19 Kasım 2018 Pazartesi günü saat 14:30’da, “Tütünsüz Üniversite İçin Adım Adım” başlıklı bir basın toplantısı düzenlendi.
Hacettepe Üniversitesi’nin Sıhhiye kampüsündeki Rektörlük Yeni Senato Salonu’nda gerçekleştirilen basın toplantısına üç üniversitenin rektörleri de iştirak etti. Toplantıda, tütün kullanan ve kullanmayan herkesin sağlık haklarının korunmasına ilişkin çalışmalar paylaşıldı.
Toplantıya katılan üç üniversitenin rektörleri, Bilkent’ten Prof. Abdullah Atalar, Başkent’ten Prof. Ali Haberal ve Hacettepe’den Prof. Dr. A. Haluk Özen tarafından aşağıda ana maddeleri verilen basın bildirisi imzalanmıştır.
Bu çalışmalar Dünya Sağlık Örgütü tarafından Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi ile tanımlanmış tütün kontrolünün evrensel yaklaşımları ve ülkemizde yürürlükte olan 4207 sayılı “Tütün Ürünlerinin Önlenmesi ve Kontrolü Kanunu’nun da gerekleri arasındadır. Kanunun birinci maddesinde amacın kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından korumak olduğu açıkça belirtilmektedir.
Toplantının amacına yönelik bazı bilgileri paylaşmak istiyoruz:
- Kapsam olarak tütün kontrolü; tütün kullanımına hiç başlanmaması, kullananların bırakması ve tütün dumanından pasif etkilenimin önlenmesidir.
- Tütün kullanımı bir bağımlılıktır. Dolayısıyla basit bir davranış gibi algılamak doğru değildir.
- Üniversitelerde okuyan gençlerin bir kısmı tütün ürünü kullanmaya üniversite yaşamlarında başlamaktadır. Öğrencilerin bir bölümü de daha önce tütün kullanımına başlamış olup üniversite ortamında bu davranışlarını sürdürmektedir.
- En yaygın olarak kullanılan/içilen tütün ürünü sigaradır. Ancak öğrenciler/gençler arasında nargile, elektronik sigara, vb. ürünler de kullanılan tütün ürünleri arasındadır. Bu noktada; her türlü tütün ürününün hastalandırdığını, öldürdüğünü ve tütün ürünlerinin zararları arasında herhangi bir kıyaslama yapmanın son derece yanlış olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
- Üniversitelerde tütün kontrolü çalışmalarını sistematik ve sürekli bir biçimde sürdürme gereksinimi bulunmaktadır. “TÜTÜNSÜZ ÜNİVERSİTE” yaklaşımı bu amaçla dünyada benimsenmiş uygulamalar bütünüdür. Uygulamaların temel gerekçeleri arasında; üniversitelerde sağlıklı yaşam davranışlarının yaygınlaştırılması, üniversitelerde okuyan/çalışan/vb. bireylerin toplum için rol modeli olması, gelecek nesillerin tütünsüz bir yaşam sürebilmesi öne çıkmaktadır. Ayrıca; üniversitelerin çoğunluğunda sağlık, sosyal ve davranış bilimlerine ait bölümler mevcuttur. Bu bilim alanlarının temel misyonları arasında tütünsüz bir yaşamı önceleyen sağlık ve sağlığın geliştirilmesi ile ilgili bilimsel verileri üretmek de bulunmaktadır. Uygulamaların nihai amaçları arasında ise kapalı ve açık alanlarda tütün kullanılmaması, tütün satışının kampüs içerisinde olmaması, tütün bırakmak isteyenlere yardım olanaklarının sağlanması yer almaktadır. Biraz daha ayrıntılı incelendiğinde; herhangi bir üniversitenin “TÜTÜNSÜZ ÜNİVERSİTE” olarak değerlendirilebilmesi için aşağıdaki adımların tamamlanması önerilmektedir:
- Tütün kontrolü ile ilgili plan ve programın yapılması ve bu süreçten üniversitenin bütün bileşenlerinin haberdar edilmesi
- Kampüs içerisinde tütün kullanılan/içilen alanların bütünüyle kaldırılması, bunun için önceden tarih belirlenerek ilan edilmesi
- Tütün kontrolü çalışmalarının üniversite bünyesinde bir birim tarafından sürdürülmesi
- “TÜTÜNSÜZ ÜNİVERSİTE” politikasının öğrenim gören/çalışan/vb. bütün bileşenler tarafından içselleştirilmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarının yapılması ve sürdürülmesi
- Tütün bırakmak isteyenlere yönelik olarak bırakma hizmetlerinin herkes tarafından ulaşılabilir olmasının sağlanması
“TÜTÜNSÜZ ÜNİVERSİTE” sağlıklı bir çevrede yaşayabilmek için de ulaşılması gereken bir hedef olarak kabul edilmelidir. “TÜTÜNSÜZ ÜNİVERSİTE” tütün kullanan ve kullanmayan herkesin sağlık hakkının korunması için önemli bir uygulamadır. Yapılan/planlanan bütün adımlar tütün endüstrisi ile mücadele anlamı da taşımaktadır. Bu konuda herhangi bir çıkar çakışması mücadeleyi olumsuz yönde etkileyecektir. Endüstri gençlere ulaşmak amacıyla çeşitli girişimlerde bulunabilmektedir. Bunların tamamına “hayır” diyebilmek sağlığın tarafında olmak demektir.
Üniversitelerde tütün kontrolü çalışmalarının bilimden beslenen evrensel gelişmelerle de uyumlu olarak güncellenmesi gerekmektedir. Üniversiteler aynı zamanda toplumun yararına olan tütün kontrolü uygulamaları ile ilgili farkındalık çalışmalarını sürekli olarak yapmalıdırlar ve bu çalışmalarını kamuoyu ile de paylaşmalıdırlar.
Bu uygulamaların sağlıklı olarak hayata geçmesi için yönetimlerin, üniversite çalışanlarının ve öğrencilerin süreci desteklemesi gerekmektedir.
Bu temel gerekçelerden hareketle, bugün üniversitelerimizde tütün kontrolü ile ilgili çalışmalara olan desteğimizin en üst düzeyde olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Her üç üniversitemizin yapısındaki farklılıklar nedeniyle uygulamalarımızın ayrıntıları ve zaman planları farklı olabilir ancak temel amacımız ortaktır.
Gelecek dönemdeki amaçlarımız arasında; çalışma ekibimiz tarafından hazırlanmış olan “TÜTÜNSÜZ ÜNİVERSİTE” İÇİN ADIM ADIM UYGULAMA REHBERİ basımının yapılması ve ilgilenen kurumlarla paylaşılması, 2018 yılı tamamlanmadan Ankara’da bulunan diğer üniversitelerimizi de davet edebileceğimiz ve ortak birikimimizi geliştirebileceğimiz çalıştay düzenlenmesi, 2019 yılında da bu çalışmaların Türkiye geneline aktarılabilmesi için çeşitli düzeylerde çalışmaların sürdürülmesi yer almaktadır.